4 Şubat 2018 Pazar

Geri Dönüşüm Geriye Döndürür Mü?

For English Please Click

Dünyamız, sonsuz sayıda canlıya ev sahipliği yaptığı gibi sonsuz sayıda malzemeye de ev sahipliği yapıyor. Canlıların belirli bir yaşam süresi olsa da, bu malzemelerin herhangi bir "son kullanım" tarihi yok ve geri dönüştürülmedikleri zaman çevre kirliliğine yol açtıkları gibi dünyaya da ciddi boyutta zarar verebiliyorlar.

Amerikalılar saat başına 2.5 milyon plastik şişeyi çöpe atıyor ve bu şişelerin her birinin doğada ayrışması 500 yıl kadar sürüyor. Her yıl okyanuslara -çoğu plastik- 6 milyar kg çöp atılıyor ve binlerce deniz canlısı denizanasına benzeyen bu poşetleri yanlışlıkla yutarak ölüyor.

Özellikle son yıllarda küresel iklim değişikliğinin çeşitli etkileriyle, buzulların erimesi, kara & deniz canlılarının soylarının tükenmesi, besin zincirinin sekteye uğraması gibi tüm dünyanın kaderini etkileyecek olaylara şahit oluyoruz.

Bu sebeplerle, son zamanlarda geri dönüşüm kavramı gittikçe daha da önem kazanarak ön plana çıkmaya başladı. Başka anlamları olsa da, en basit haliyle geri dönüşüm; tükettiğimiz ve tekrar değerlendirilebilen kağıt, cam, plastik gibi atıkların çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçerek hammaddeye dönüştürülmesi ve tekrar üretim sürecine dahil edilmesine deniyor.

Geri dönüştürmek, çevresel ve ekonomik sebeplerden dolayı insanlık tarihinde de hep önemli bir yere sahip olmuş. Eski zamanlardaki insanların kılıç, tencere ve metal parçaları eriterek kendilerine metal para ve ev eşyaları yapması, geri dönüşümün tarihinin ne kadar önceye kadar uzandığını gösteriyor. O zamanlarda yeni, kullanılmamış ham maddeye ulaşmanın zor olması, insanların aynı hammaddeyi tekrar tekrar kullanmasına yol açmış. 2. Dünya Savaşı zamanında da benzer olaylar yaşanmış; Finansal kısıtlamalar nedeniyle gittikçe azalan hammadde, halkı geri dönüştürülebilir eşya ve maddeler aramaya iterek evsel atıklarını ve eski metal eşyalarını geri dönüştürmelerine ve bunun sonucunda sürekli bir kullanım sağlanmasına vesile olmuş.

Günümüze gelecek olursak; yaşam koşulları, teknolojinin gelişmesi, hızlı şehir hayatının artmasıyla beraber geri dönüşüm kavramı son birkaç yıldır hiç olmadığı kadar önem kazanmış durumda. Yurtdışında çeşitli ülkeler uzun zamandır geri dönüşümün önemini anlatarak buna karşı önlemini alıyor. Hatta özellikle gelişmişlik seviyesi ve refah düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde, sadece geri dönüşüm için çıkarılmış yasalar ve kurallar bile mevcut.

Avrupa'daki hemen hemen her ülkede çöpleri ayırmamak ciddi maddi cezaya tabi, bunun yanında plastik poşet ve hediye paketleri de ücretli olarak satıldığından, İngiltere'deki süpermarketlere ve büyük perakendecilere gelen vergi sayesinde plastik torba kullanımı %90 oranında azaldı. Aynı zamanda 2020'de Fransa'da yürürlüğe girecek yasayla birlikte biyolojik materyalden yapılmadığı sürece plastik bardak, tabak, çatal gibi maddeler kullanılamayacak.

Bu gibi kısıtlamaların ve yasakların yanı sıra, birçok gelişmiş ülke kendi geri dönüşüm sistemini kuruyor. Örneğin İsveç, ülkelerden çöp satın alıyor ve bu çöpleri geri dönüştürerek gerekli enerji ve ısınma ihtiyacını sağlıyor.

Gelişmekte olan ülkemiz, geri dönüşüm konusunda diğer ülkelere nazaran geride kalmış durumda. Türkiye yılda yaklaşık 31 milyon ton atık üretiyor, 2016'da bu 31 milyonun yalnızca 2 milyon tonu geri dönüşüme kazandırılabilmiş.

Geri dönüşüm oranımız az olmasına rağmen, bu konu hakkında hızlı bir şekilde bilinçleniyoruz. 2010 yılında %37 olan geri dönüşüm oranımız 2014 yılında %61'e yükseldi. Aynı zamanda 2014 sonundan beri yaklaşık 1000'e yakın bertaraf ve geri kazanım tesisi oluşturuldu, her iki tür tesiste de geri dönüşüm artışı %50'ye yakın.

Bu konuda yapılan çalışmalar yalnızca saydıklarımızla sınırlı kalmıyor. İstanbul'da insanların daha kolay geri dönüşüm yapabilmesi için kağıt, plastik ve metal maddeleri toplama kumbaralarını bir adım daha öteye götürmek isteyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, geri dönüşüme kazandırılabilir atıklar için "Akıllı Mobil Atık Aktarma Otomatları" kuracağını duyurdu. Vatandaşlar kağıt, metal, plastik gibi maddeleri bu otomatlara atarak işlenmesini sağlayıp, 'İstanbulkart'larına atıkların geri dönüşüm değeri kadar bedeli yükleyebilecek.   Bunların yanında ülke genelinde geri dönüşüm hakkında bilinçlenmeyi artırmak için, yönelik bakanlıklar ve kuruluşlar tarafından ulusal kanallarda kamu spotları yayınlanıyor.

Geri dönüşüme son zamanlarda ülkece bu kadar önem vermemizle birlikte Türkiye'de de plastik kullanımı ile ilgili bazı aksiyonlar alınacağı hakkında haberler var. Habertürk'ün haberine göre 2019'un başından itibaren Türkiye'de plastik poşetlerin paralı olması konuşuluyor.

Bu kadar konuşulan ve hayatımızın bir parçası haline gelen geri dönüşüm ile ilgili özellikle internette birçok kaynak üretilmeye başlandı. Ürünlerin tekrardan kullanıma kazandırılmasına dair birçok çeşitli yöntemler anlatılıyor; karton şişelerden para cüzdanı, kot pantolonlardan çanta veya araba tekerleğinden saksı yapmak bunlardan birkaçı. Aynı zamanda bu konuda farklı trendleri de internetten takip etmek mümkün. Bu trendlerden bir tanesi atık üretmemeyi felsefe edinen "Sıfır Atık" trendi. "Going Zero Waste" blogunun kurucusu Kathyrn Kellogg, sayfasında atık üretmeden evde yapılabilecek makyaj malzemeleri, dekoratif ürünler ile ilgili bilgi verip, çöp üretmeyen yemek tarifleri paylaşıyor. Kendisi, geçen sene ürettiği tüm çöpü 250 ml'lik bir kavanozun içine biriktirmiş!

Geri dönüşümü merkeze koyarak hayata geçen markalar da var. Örneğin Restore Jeans kullanılmış ve rahat olan denimi, modası geçmeyen formlarda tasarlayarak tekrardan kullanıma sunuyor. Böylelikle hem çevreyi koruyor hem de yeni bir jean üretmek için sarf edilen yaklaşık 7 ton suyun tüketimini engellemiş oluyor. Buna benzer olarak bazı kozmetik markaları, "eskisini getirene yenisi indirimli" gibi kampanyalarla, biten makyaj malzemelerinin kabını getirenlere indirim sağlıyor. Benzer şekilde Zara, H&M gibi hızlı moda markaları da kullanılmış, eski kıyafetini getirenlere indirim yapıyor.

Çöp olan maddeyi farklı amaçlar için kullanmak da geri dönüşümün bir parçası. Çöp(m)adam markası da çöpten geri dönüşümü kendi markalarının özü haline getirerek, atık ambalajları kullanarak cüzdan ve çantalar yapıyor.

Geri dönüşümle ilgili bir diğer önemli konu ise enerjiyi verimli kullanmak. Kullandığımız enerji, çevreye zararlı gazlar salan fosil yakıtlardan elde ediliyor, bu da dünyanın kirlenmesini hızlandırarak küresel ısınmanın başlıca nedeni sayılıyor. Bunun sonucu olarak ise mimari, otomobil, ısıtma, aydınlatma gibi alanlarda enerjinin daha verimli kullanılabilmesi adına çeşitli çalışmalar yapılıyor. Farklı enerji sınıflarının olması ve elektrikli ev aletlerinin de artık kullandıkları enerjiye göre sınıflandırılması bunun bir örneği. A sınıfı ürünler yüksek verimlilik oranına sahipken, G sınıfına doğru verim düşüyor. A sınıfı yerine C sınıfı bir buzdolabı kullandığınızda %45, G sınıfı kullandığınızda ise %85 daha fazla enerji tüketmiş oluyorsunuz.

Elektriği kullanarak geri dönüşüme katkıda bulunmak isteyen markalardan biri Tesla. Tesla, benzinin çevreyi kirletmesi ve bulunmasının giderek zorlaşmasıyla elektrikle çalışan ulaşım araçları üreterek çevreyi korumaya karşı bir adım attı. CB Insights'ta yer alan bir habere göre, Tesla'nın kurusucu ve CTO'su ile özel projeler yöneticisinin kurucu ortak olduğu yeni bir şirket kuruldu. Şirketin "materyallerin geri dönüşümü, yeniden üretimi ve tekrar kullanımı için gelişmiş teknoloji ve süreç gelişimi" ile ilgili olduğu bilgisi veriliyor.

Peki, dünyada geri dönüşüm bu kadar ilerlemişken Türkiye'de neler oluyor? Geri dönüşüm hakkındaki davranışlar ve tutumlar Türkiye'de nasıl şekilleniyor görmek adına İstanbul'da yaşayan, 15-45 yaş arası ABC1C2 SES grubundan 100 kadın ve erkek görüşmeciyle bir araştırma gerçekleştirdik.

Hangi maddeleri geri dönüştürebileceklerini bildiklerini belirtenlerin oranı %67. Hangi maddelerin geri dönüştürüldüğünü bilen 10 görüşmeciden 4'ü ise çöplerini cam plastik, karton diye ayırarak geri dönüşüm yaptığını belirtmiş. Belediyelerin koyduğu geri dönüşüm kutularını kullandıklarını belirtenlerin oranı %42.

Naylon poşetlerin ücretli olma ihtimali hakkında ne düşündükleri sorulduğunda, görüşmecilerin çoğu genel olarak pozitif bir görüş belirtmiş; "doğamızı düşünmek önemli", "naylonu mecburen kullanıyoruz, çok daha iyi olur" gibi cevaplar çoğunlukta. Bunun yanında naylon poşet gibi zararlı bir ürün için para vermek istemeyen bir kitle olduğu gibi, küçük bir kısım ise naylon poşetlerin paralı olmadan direkt yasaklanması gerektiğini savunmuş.

Evdeki enerji tüketimine dikkat ettiklerini belirtenlerin oranı %73; nasıl dikkat ettikleri sorulduğunda ise genel olarak kullanmadıkları ışıkları kapatarak, prizde herhangi bir kablo bırakmayarak, düşük enerjili ev aletleri kullanarak ve beyaz eşyaları geceleri çalıştırarak, buna dikkat ettiklerini söylemişler.

Daha az enerji harcayan elektrikli ev aletlerinden haberdar olduklarını belirten kişilerin oranı %64, kullananların oranı ise belirtilene göre %40. "Daha az enerji harcama" ile ilgili bilgi çoğunlukla internetten ve reklamlardan edilinmiş. Kullanılan az enerji harcayan ev aletleri ise genellikle buzdolabı, bulaşık makinası, çamaşır makinası gibi beyaz eşyalar ve ampuller.

10 görüşmeciden 2'si işlevini yitiren elektronik eşyaları tekrardan nasıl değerlendirebileceğini bildiğini söylemiş. Geri dönüşümün yine bir ayağı olan atık pil biriktiren kişilerin oranı ise %52.

Ekonomik olarak uzun vadede tasarruf edecekleri bir ürüne daha fazla fiyat vermek konusunda yorumlar ikiye ayrılıyor. "Uzun vadede aradaki farkı kaparsa neden olmasın" , "ucuz alacak kadar zengin olmamak lazım" gibi yorumlar çoğunluktayken, diğer tarafta bu ürünlerin gereksiz olduğunu düşünenler ve sonuç olarak bütçesine bağlı karar vermesi gerektiğini söyleyenler de mevcut.

Araştırma sonuçları oldukça pozitif bir tabloya işaret etse de, geri dönüşüm konusundaki bu pozitif tutumların Türkiye'de halen davranışlara bu kadar yüksek oranlarda yansımadığını, genellikle belirtilen yüksek oranların tüketicinin şu anki davranışlarından ziyade, sahip olmak istediği davranışları temsil ettiğini söyleyebiliriz. Ancak yine de geri dönüşümle ilgili bilinçlenmenin Türkiye'de giderek arttığı aşikar. Bilincin arttığı ve davranışların da şekillendiği bu dönemde, markaların bu konuda oldukça dikkatli olması gerekiyor. Bu bilinç ve ihtiyaç her geçen gün arttıkça, geri dönüşümü, çevreye verilen zararı görmezden gelen markalar uzun vadede zorluk çekebilir bu nedenle şimdiden adapte olmaya başlamak önemli gibi gözüküyor. Nasıl harekete geçileceğini, ne gibi önlemler alınacağını hep beraber göreceğiz.

Can Recycling Reform Us?

The world we live in hosts not only innumerable living beings but also innumerable materials. Although living beings have a limited life span, materials do not have an "expiry date" and when they are not recycled, they cause environmental pollution and damage the world significantly.

In a single hour, a total of 2.5 million plastic bottles are discarded by Americans alone, and it takes about 500 years for each of those bottles to biodegrade. Every year about 6 billion kg of garbage - mostly plastic - is cast into the oceans, and thousands of sea creatures die as a result of eating plastic bags that resemble jellyfish mistakenly.

Particularly in recent years, due to various effects of global climate change, we are witnessing dramatic events that can have a major impact on the destiny of the entire world such as melting glaciers, extinction of certain land and sea creatures as well as disruptions in food chain.

Consequently, the concept of recycling has gained ever increasing significance in recent years. Regardless of the wider sense of the word, recycling in its simplest form indicates the act of subjecting used paper, glass and plastic to certain physical and chemical processes in order to obtain raw material with the aim of utilizing it in production once again.

Recycling has always had a notable place in the history of mankind because of environmental and economic reasons. The fact that people in ancient times used discarded swords and pots as well as scrap metal to make coins and household goods demonstrates clearly how far back recycling practice actually dates back. Since virgin raw materials were hard to come by in those ages, our ancestors had to use and re-use the same material over and over again. Similar practices were observed during the Second World War as well; as financial constraints resulted in limited raw material supply, people were forced to search for recyclable materials and objects. They channelled their domestic waste and dispensable household metal objects to the industry for re-use.

And today, with changing life conditions, developments in technology and the growth of urban populations, recycling has gained larger significance than ever before. A number of countries have emphasised its importance to their people and have taken major steps in that direction. In fact, several developed and prosperous countries have laws and regulations governing recycling specifically.

People living in almost any country in Europe have to classify their waste for recycling if they do not want to face severe fines. Moreover, they have to pay for plastic shopping bags and gift wraps. For instance, the levy imposed on plastic bags given at supermarkets and large retailers in the UK led to a dramatic reduction of 90%. The use of all disposable cups, plates, forks etc. is to be banned in France unless they are made of biological materials with a new law that is to come into effect in 2020.

In addition to such restrictions and bans, several industrialized countries are setting up their own recycling systems. For instance, Sweden is purchasing garbage and using it for energy production and heating through recycling.

Our developing country Turkey is rather slow in terms of recycling compared to some other countries. Turkey produces a total of 31 million tons of waste annually. However, only 2 million tons of that waste was recycled in 2016.

While we have a rather low score of recycling, our awareness on the matter is rapidly increasing. Our recycling rate rose from 37% in 2010 to 61% in 2014. Furthermore, about 1000 disposal and recycling facilities have been established since late 2014, with increased recycling of nearly 50% for either type of facility.

Efforts to improve our recycling score are not limited to those mentioned above. Wishing to take paper, plastic and metal recycling bins a step further and encourage recycling, Istanbul Metropolitan Municipality has announced the introduction of Mobile Smart Waste Transfer Units. People will be able to dump their recyclable material such as paper, metal, plastic etc. into these units and the value of their recyclable material will be credited to their Istanbulkart, which they can use on all public transport in the city.

Moreover, public service announcements prepared by ministries and relevant institutions are being broadcast by national television networks to increase recycling awareness throughout the country.

There is news that certain steps will be taken regarding the use of plastics also in Turkey as we as a country have been placing greater emphasis on recycling in recent years. Habertürk reports that it is being discussed whether shops in Turkey should start charging for plastic shopping bags as of the beginning of 2019.

There are many resources on the internet concerning recycling as it is becoming such an important part of our lives and conversations. Various methods are presented to reuse products; making wallets from milk cartons, handbags from jeans or plant pots from car tyres are just to name a few. It is also possible to follow developing trends on the internet concerning recycling. An interesting example is the blog focusing on "Zero Waste." Kathyrn Kellogg, the founder of "Going Zero Waste" blog offers suggestions for making various products at home without creating waste such as make-up and ornaments while sharing recipes that result in absolutely no waste. She herself managed to fit all the waste she created in an entire year into a 250 ml jar!

There are also brands that owe their existence to recycling. For instance, Restore Jeans takes used, comfortable denims and redesigns them in a classical, always fashionable form. While protecting the environment, they also eliminate the use of approximately 7 tons of water that is needed to produce new jeans. Similarly, certain cosmetics brands offer discounts to those who bring their empty containers. Likewise, fast fashion brands like Zara and H&M are giving discount rates to those who bring their old clothes.

Using trash for different purposes is yet another aspect of recycling. Çöp(m)adam [Trash(wo)man] is a brand that puts recycling of trash in the core of the business. They utilize used packaging material to make wallets and handbags.

Another critical issue regarding recycling is focusing on efficient use of energy. Most of the energy that we use comes from fossil fuels, which emit harmful gases into the atmosphere. This accelerates air pollution and is one of the leading causes of global warming. Consequently, significant emphasis has been placed on efforts to ensure more efficient use of energy in the fields of architecture, heating and lighting as well as in automotive industry.

For example, now there are different energy efficiency classes and all electrical home appliances are labelled accordingly. While a device with A energy class has high energy efficiency, a unit with class G has the poorest. When you use a C class fridge rather than a fridge of the same capacity labelled class A, you utilize 45% more energy. On the other hand, if you used a G class unit, your energy consumption would be 85% higher.

A brand that is focusing on recycling through efficient use of electrical power is Tesla. Tesla has taken major steps in environmental protection by manufacturing electric-powered vehicles to combat petrol-based pollution and overcome supply problems. CB Insights reports the establishment of a new company whose founding partners listed as Tesla co-founder and CTO along with its special projects chief. The initiative is said to target utilizing "advanced technology and process development for materials recycling, remanufacturing and reuse."

So what developments have been taking place in Turkey while such dramatic steps are being taken regarding recycling throughout the world? We have carried out a survey with 100 male and female participants of 15 - 45 years of age from SES groups of ABC1C2 living in İstanbul to observe how behaviours and attitudes on recycling are being formed in Turkey.

Those who stated that they knew what materials can be recycled was established to be 67%. Of the participants, 10 out of 4 of those who stated knowing what materials can be recycled said they classified their trash into glass, plastics and paper groups. The percentage of those reportedly using the recycling bins placed by local municipalities was 42.

When asked their opinions regarding a possible levy on plastic shopping bags, most participants responded favourably; many saying "it is important to be considerate to the nature" and "we use plastic bags because we have to but it would be better not to." Some stated that they did not want to pay for a harmful product such as a plastic carrier bag while a small group suggested banning plastic bags altogether without even imposing a charge on them.

Those reporting to pay attention to their domestic energy consumption was observed to be 73%. When asked how they did that, they said they turned off unnecessary lights, did not leave any unnecessary cables plugged in, used domestic appliances with low energy consumption and did their laundry in the evenings.

The availability of electrical appliances with low energy consumption was known by 64% of all participants. Of those, 40% reportedly used them. The information regarding low energy consumption came mostly from the internet and advertisements. Lightbulbs and household appliances such as fridges, dishwashers and washing machines were listed as low-energy consuming devices commonly used by the participants.

Of the participants, 2 out of 10 stated that they knew how to make use of discarded electronic equipment, while 52% reportedly disposed of batteries correctly for recycling.

Opinions differ regarding paying a higher price for a product that can lead to savings over long-term. While the majority said, "it makes sense if what you save makes up for the price difference" or "we are not rich enough to buy a cheap product", others found such products to be unnecessary and stated that ultimately their budget decided what they bought.

Although our research indicates a rather positive outlook in terms of recycling in Turkey, we can conclude that the positive attitudes regarding recycling has not fully translated into behaviours yet. Therefore, the high percentages reported represent behaviours consumers wish to have rather than their actual ones. Nevertheless, it is evident that awareness on recycling has been increasing in Turkey. As awareness increases and behaviours are formed, brands have to be even more attentive. Brands that fail to see the significance of recycling and continue to be indifferent to the harm caused on the environment might have difficulties over long-term. Therefore, it seems they should take necessary steps without delay to start adapting as awareness and need concerning recycling increases. We will all see the new steps and measures that will be taken.