Türk insanı, zorunlu sigortalar dışındaki sigorta türlerini genellikle başına bir olay geldikten sonra düşünmeye meyilli…
Bunun asıl nedeni, sigortayı düzenli ödenen bir miktar fazla paradansa bir vergi türü gibi düşünmemiz.
Sigorta genel olarak gerekli ve bir güvence olarak görülse de, ne yazık ki sigorta firmalarına karşı çok fazla olumsuz önyargı bulunuyor.
Çünkü sigorta kuruluşlarının asla yeterince şeffaf olmadıkları ve risk gerçekleştikten sonra hasarı karşılamamak için ellerinden geleni yaptıkları düşünülüyor. Kayıp olayları yaşamış, bunun karşılığında -teminatının tabii ki her şeyi karşıladığını düşünüp, dipnotlarda aslında hasarın karşılanmadığının belirtilmiş olduğunu olay anından sonra keşfetmiş ve- ödeme alamamış olan tüketici sigortaya olan inancını yitiriyor ve bu kavramından can acısıyla uzaklaşıyor.
Önyargıları kırmanın mutlak yöntemi, kategorinin referanslarından çok farklı ve çok cesurca da olsa şeffaflığı artırmaktan geçiyor.
Sigorta türlerine bakıldığında algılar nasıl farklılaşıyor?
Araç sigortası, ilk akla gelen ve en önemli olduğu düşünülen sigorta türü. Büyük şehirde yaşamanın getirdiği güvensizlik ile kaskoya bir anlamda “zorunlu” gözüyle bakılıyor. Ayrıca, kasko düzenli olarak yaptırıldığından tüketicinin bilgi anlamında yeterince hâkim olduğu görülüyor.
Ayrıca özel sağlık sigortası yaptırma ihtiyacı hissedilmiyor ve SGK’ya sahip olmak yeterli gözüküyor. Bu yüzden özel sağlık sigortasına sahip olmak bir lüks gibi algılanıyor. Bunun yanı sıra, sigorta şirketleri özel sağlık sigortaları uygulamaları ile ilgili eleştiriliyor.
BES, kadınlar tarafından daha fazla ilgi görüyor; kadınların güvence ihtiyacı daha yüksek.
Emeklilik sigortası bir yatırım aracı olarak da kullanılıyor. Ve son zamanlarda gençler arasında popülerliği de artmış durumda.
Konut sigortası prensipte pek çok kimse tarafından gerekli görülse de bu sigortayı yaptırmanın ön koşulu hala ev sahibi olmak. Kiracılara yönelik ürünlerin geliştirilmesi, bu boşlukta işe yarayabilir.
Sigortacılık ürünleri incelendiğinde, ürünlerin hala eski düzen mantığıyla kurgulandığı göze çarpmıyor değil. Hâlbuki tüketicinin ihtiyacı, yaşam şekli, ürün beklentileri iyice şekillenmiş durumda. Bu yüzden “Insurance 2.0” kavramı ile daha basit, tek adımlık ve kişiselleştirilebilir ürünler revaçta olacak.
Örneğin tüketiciyi tanıyarak ürün öneren sigorta şirketleri bir adım önde olacak. İzolasyon teminatının şehirde ve sahil kenarında oturan kişiler için farklılaşacağını bilen ve tüketici profillemesi yaparak şeffaf bir şekilde kişiye ve ailesine uygun tavsiyelerde bulunan markalar, önyargıları kırabilir.
Yine değişen tüketici ihtiyacı ve çok çeşitlilikten gücünü alacak bir diğer önyargıyı kırma noktası ise, yaşam evresi ürünleri sunmak. Doğum, çocukluk, ergenlik, genç profesyonelliğe adım atmak gibi ilk akla gelen yaşam evrelerinin yanı sıra, boşanma, kiraya çıkma, ayrılma, aynı evde yaşamaya başlama gibi daha spesifik yaşam evresi önerilerine kulaklar açık olmalı.
Bir diğer önemli nokta ise ‘’umbrella policy’’, yani “şemsiye poliçe”. Bu ailede birden fazla üyeyi kapsayacak, farklı ihtiyaçlara yönelik ürünlerin paketlenmesi anlamına geliyor. Evin reisinin, eşinin veya çocuğunun araç sigortalarında ihtiyaçların farklı olduğu göz önünde bulundurularak farklı paketler oluşturulabilmeli.
Sigortacılığa yön veren trendler nelerdir?
1. Şeffaflaşma
Şeffaflık duygusu, tüketicileri sadık müşterilere dönüştürmek adına, hem markaya hem de ürünlere bire bir yansıtılmalı. Tüketici aldatıldığını hissetmemeli, kusurları anında görebilmeli.
2. Sigorta ürünleri satın alırken interneti kullanımında artış
Buna bağlı olarak da sosyal medyanın dağıtım kanalı şeklinde kullanımı artacak.
3. Tüketicilerin “tüm kanallarda deneyim” beklentisi
Web veya mobilde var olmamak artık bir seçenek değil. Evet, Türkiye’de hala bayilik sisteminin baskınlığı söz konusu… Ancak araştırmalar bir ürüne ilişkin fiyat ve içerik referansının alındığı noktanın internet olduğunu gösteriyor. Markalar, internette davranışa yönelik çözümler üretmeli. Bu adım, iyi kurgulanırsa markasına kuvvetli bir CRM kası da sağlayacak.
4. Telematiğin önemli hale gelmesi
Buna göre kullanıma dayalı fiyatlama opsiyonu güçlenecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder